ERGENEKONCULAŞTIRAMADIKLARIMIZDAN MISINIZ?
- Savaş Barha
- 19 Oca 2012
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 8 May
Tarih boyunca Anadolu, hep zorluklarla mücadele etti. Gün geldi Bizans’ı yıktı. Gün geldi Avrupa’yı dize getirdi. Gün geldi dünyanın en büyük gücü haline geldi. Anadolu’yu bir insanmış gibi düşünürsek; Doğdu, büyüdü, en güçlü zamanını yaşadı, yaşlandı ve öldü. Ölümü tamamen yıkıldı anlamına gelmemeli. Birçok evlatları vardı. Bu evlatları Anadolu’nun soyunu devam ettireceklerdir. Âmâ daha gelişme aşamasını bitirmiş değil. Eski gücüne kavuşması biraz zaman alacak. Âmâ bizim, yani Anadolu’nun, eski gücüne kavuşmasını istemeyen onlarca, yüzlerce insan var. Bu kişiler; birçok gruplar, dernekler, cemiyetler, kulüpler, örgütler… kurarak bunu engellemeye çalışıyor.
Devletin gücü olunca bunları engellemesi kolaylaşıyor. Ama bu kişiler devlet içerisinde olunca işler tamamen sarpa sarıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin, Büyümesini, gelişmesini istemeyenler, devlet dairelerine ve kadrolarına yerleşerek amaçlarını gerçekleştirmeye çalışıyor. Yıllarca bu planlarını hep uyguladılar. Ve tuttu da. Ama şimdi halkın seçtiği kişiler başa gelince bunların da oyunları deşifre oldu ve birer birer (bazen toplu olarak) yerlerinden çıkarıldılar. (Halen devlet kurumlarında faal halde bulunanlar var.)
Şimdi ise bu deşifre olan kişiler tekrar eski çalışmalarına devam etmek istiyorlar. Bunu da hukuk çerçevesine çıkmadan gerçekleştirmek niyetindeler. Ne de olsa artık mafya babaları, derin devlet değil hukuk konuşuyor. Tehditler, nara atmalar eskide kaldı. Hukuka aykırı bir davranışta ceza alacaklarını biliyorlar. Anayasanın bazı bölümleri, Kişi, hapis cezası almış olsa dahi vekil seçilme hakkına ve seçildiği takdirde milletvekili olarak meclise girebilme olanağına sahipler, gibi abuk sabuk maddeler içeriyor. Anayasanın bu gibi boşluklarından faydalanarak hapisten kurtulma yolunu arıyorlar. Son günlerde gündemde dolaşan bu tarz yorumlarda yapılıyor. Ergenekon’un sözcüsü olarak sivil hayatta çalışmalarına devam eden, ayrıca Ergenekon-PKK arasındaki ilişkileri koordine eden Yalçın Küçük, CHP’nin ve MHP’nin kapılarını çalarak Ergenekon tutuklularının aday gösterilmesini istemiş.
Aslında bu bir istekten ziyade emir telakki ediyor bu partiler için. Ne de olsa tüm çalışmalarında Ergenekon’un isteklerini yerine getiriyorlar. Süheyl Batum’un da dile getirdiği sözleri dehşete düşürüyor insanı. Kanı donduracak nitelikte. Ergenekon tutuklularının ne yapılıp edilip içeriden çıkarılması gerekiyormuş. Bu aslında partililere açık açık bir tehdittir. Eğer aday göstermezseniz olacaklardan siz sorumlusunuz, der gibi. CHP’li ve MHP’li aklıselim insanlara sesleniyorum. Bu adamlar, TSK’nın mayınları ile iktidarı zora sokmak için askerlerimize tuzak kurup şehit haberleri ile gündemi değiştirip istedikleri at koşturmak için şehit etmişlerdir. Ya bunlara oy vererek şehit kanlarına tükürmüş olun ya da şehitlerin hakkını arayın. Tabularınızdan ayrılın, vicdanınızın sesini dinleyin.







Yorumlar