HASTA ADAM İYİLEŞMELİ
- Savaş Barha
- 19 Şub 2012
- 1 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 5 May
Türkiye;
bölgesel süper güç olmak,
ekonomik yönden kalkınmak,
eski günlerine (Osmanlı İmparatorluğu’nun,
dünyanın en büyük ve en güçlü olduğu dönem)
geri dönmek istiyorsa;
ne Veda’lara,
ne Mustafa’lara
ne de Dersimiz Atatürk’lere ihtiyacı var.
Türkiye’nin;
Allah’ı, Kur-an’ı, dini, imanı konu edinen
filmlere, dizilere, belgesellere, derslere ihtiyacı var.
”Hür Adam” bunlardan yalnızca biri.
Filme kişisel açıdan bakılmamalı.
Bediüzzaman Said Nursi’nin hayatını konu edinmesi,
ona değil, onun adandığı davaya hitaben çekilmiştir.
Yazdığı risalelerde tamamen imanı konu edinmiştir.
Kendi deyimiyle,
‘’Risaleler bana yazdırıldı.
Ben gelmeseydim de benim yerime gelecek olan
yine risaleleri yazardı.
Bu asrın ilacı risalelerdir.’’ düşüncesi,
onun ne demeye çalıştığını anlamaktan geçiyor.
Bu millet ne zaman ki Kur-an’dan uzaklaştırıldı,
o zaman devlet olma bilincini yitirdi.
Avrupa’nın deyimiyle hasta adam haline geldi.
Aslında,
çok da doğru söylenmiş
bir sözdür ‘’Hasta Adam’’ tabiri.
Osmanlı hasta adamdı.
Ve bu hastalığı bütün bedenini sarmaya,
yavaştan yavaşa onu öldürmeye başlamıştı.
Çünkü Kur-andan uzaklaşmak,
insanı hastalandırır,
maneviyatsızlaştırır,
psikolojik rahatsızlıklar meydana getirir.
Bu hastalık illa ki vücutta bir aksilik,
eksiklik ya da kanama anlamına gelmemeli.
Hastalık ruhta da meydana gelebilir.
En büyük hastalık da ruh hastalığıdır bence.
Ruhun hastalanması bedeni de yıpratır.
Osmanlının bedeni ve ruhu yıprandıkça
hiçbir tedavi yöntemi uygulanmadı,
çare aranmadı,
çözüme gidilmedi.
Vücudu çürümeye yüz bırakıldı.
Şimdi bizlere düşen görev,
çürüyen bedeni pisliklerden arındırmak,
en uygun ilaçları vermek,
güzel kokular sürmek,
ruhunu dinlendirmek,
zihnini temizlemek ,
İslami kurallar çerçevesinde yaşamasını sağlamak,
Allah’ın (C.C.) emir ve yasaklarını uygulamak,
sünnetullahı devam ettirmek
ve Kur-an’ı Kerim ışığını rehber edinmek olmalıdır.
Yoksa hasta adam olmaya devam eder bu millet.







Yorumlar