top of page

SİVİL ŞAKLABANLIK

  • Yazarın fotoğrafı: Savaş Barha
    Savaş Barha
  • 15 Oca 2012
  • 2 dakikada okunur

Son 20 25 yıldır, ülkemizde seçim öncesi yaşanan sorunlara artık alışık hale geldik. Hani bazen film izlerken başrol oyuncusu kaza geçirince veya ölümcül bir olay yaşadığında arkadan korku dolu bir fon çalar, ve bazı dizi fanatiği seyirciler; – ‘’O adam ölmez be. Ölürse film biter arkadaş.’’ der ya, artık bizim milletimiz de tıpkı bu seyirciler gibi. Olacakları biliyor, yaşanacakları tahmin ediyor. Mahalle aralarındaki manavından, bakkalından tutun da, devletin en üst makamları dahi alıştı ‘’Seçim Öncesi Kaos Planları’’na.


Halkı ürpertmek, hükümete zorlu günler yaşatmak, topluma korku seli salmak, sandıktan kendilerine göre bir sonuç çıkartmak(!)…Hep aynı oyunlar oynanıyor. Türkiye bu üzüntü dolu olaylarla hep karşılaşıyor. Çatışma ortamı çıkarmak için de hep baş rol oyuncusu olarak Kürtleri seçiyorlar. Ne de olsa zamanında çok sıkıntı çektiler. Bunun için de kendi menfaatleri için kullanıyorlar. Ama Kürtler artık bu oyuna gelmiyor. Ya bilmedikleri için ya da başka şansları kalmadığı için yine de bu yolu hep deniyorlar. Aslında o karanlık odalarda kaos planları yapanlar dahi Kürtlerin artık galeyana gelmediği gerçeğini biliyor. Kürt gençlerini sokağa dökmek kolay değil artık. Umut fakirin ekmeği derler ya işte tam o hesap.


Belki eskisi gibi o şaşaalı dönemleri yaşarız umuduyla köşe bucak dolaşıp fırsat kolluyorlar. Son çare olarak da, Kürt vatandaşların kendi haklarını mecliste temsil etmeleri için vekil olarak seçtiği BDP’li milletvekillerini ellerine mendil tutuşturup sokağa indirterek halayın başını çekmelerini istediler. Böylece, belki Kürtleri yine yanlarına çekip kukla olarak kullanacakları hayalini kurdular. Az sayıda kişi ile de olsa bu hayallerini gerçekleştirme imkanı buluyorlar. Ne de olsa halen ellerinde para, dillerinde yalan dolu süslü vaatler var. Bir de çocuklarını okula göndermeyip, düşünce ufkunu genişlettirmeyen, okuma yazma bilmeyen, gerçeği göremeyen, her söylenene inanan insanlar da maalesef var. Halkı sokağa döküp arasına karışan BDP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncer polis memuruna tokat atmakla başladı işe.


Plan bununla başlıyordu, sen tokat at polis seni gözaltına alsın, halk polisle çatışsın, gelsin kaos ortamı, gelsin gerilim. Şükürler olsun ki, tokat yiyen o polis memurunun hassasiyeti sayesinde istediklerini yapamadılar. Daha sonra Batman’da demokratik çözüm çadırının kaldırılması üzerine, BDP Grup Başkan Vekilleri Bengi Yıldız, Ayla Akat Ata ile Belediye Başkan Vekili Serhat Temel oturma eylemi başlattı. Amaç yine aynıydı. Bir kıvılcımla halkı yanlarına çekmek. Derken, Diyarbakır’da Osman Baydemir’i tankların üzerinde görüyoruz. Onun ne yaptığın sormaya gerek yok sanırım.


Yaptığı açıklamalarla gündemi sarsması yetmezmiş gibi bu sefer de tankın üzerine çıkıp eylem yapıyordu. Ne de olsa hükümet seçim öncesi bize karışmaz, halkın karşısında bize bir şey yapamazlar deyip her taraftan ortaya düşüyorlar. Tiyatro gösterilerinde birden ortaya palyaço çıkar ya o tip bir heyecan yaşıyorlar. Ama artık halk bunlara gülmüyor. Ağlanacak haldeler de görmüyorlar.

Son Yazılar

Hepsini Gör
DÜN BEYAZ TOROSLAR, BUGÜN BEYAZ BAYRAKLAR

Sabah namazından sonra kalkıp işine, ekmeğinin, rızkının peşinden giden babalar… Güneşin ilk ışıklarıyla kalkıp çökelekli, peynirli, mis kokulu ateş çayı hazırlayan anneler… Kahvaltısından sonra okula

 
 
 
KIYIYA VURDU İNSANLIĞIMIZ!!!

Daha 7'sine bile girmemiş belki, masum günahsız bir yavru. Zalimin zulmünden kaçmak için tek çare olarak (sözde!) insan haklarına önem veren Avrupa’ya gitmeyi hayal eden bir ailenin son halini gördük,

 
 
 
GÜÇ ZEHİRLENMESİ

Geçen sene kaleme aldığım yazımı buldum. İlk defa paylaşıyorum. Öncelikle şunu ifade etmek istiyorum. Yolsuzluk operasyonunda rüşveti veren, rüşvet operasyonu için emniyete gizliden ihbarcı olarak bil

 
 
 

Yorumlar


bottom of page